Süleyman Neden Delirdi (Kerim Salih)
Asık yüzlüydü Süleyman. Hiçbir şey beğenmediğinden ya da mutsuz olduğunu düşündüğünden değildi bu. Hayatın sillesini bolca yediğinden ya da yaşadığı onca tatsız durumdan dolayı da değildi. Yakınlarını kaybetmiş olmanın verdiği acıdan, eski güzel günlere duyduğu özlemden, sabır taşı olsa çatlatacak sıkıntılardan, tuttuğu takımın her sene şampiyonluğu son anda kaçırmasından, aldığı her yoğurtun vaktinden önce bozulmasından, […]
Virman (Ayşegül Gürbüz)
Yatsı namazını eda etmek için abdest alırken, aynada alnımın sağ üst köşesine ait bir ışık yansıması fark ettim. Garip bir sevinçle ışıltının Allah’tan olduğunu düşündüm. Bir çeşit nurdan başkası olamazdı. Hem bende olmayacak da kimde olacak, dindar insanım neticede. Bir iki daha kafamı çevirince hep aynı yerin parladığını fark ettim. İçimi bir şüphe sardı. Nur […]
Dört Kahraman (Ahmet Memnun)
Hasan da vardı o akşam. Metin ve Oğuz da vardı. Hatırlıyorum. Hafızam silinmediği halde sanki yeni yeni yerine geliyor gibi hatırlıyorum. Birbirinden çok da fazla uzak olmayan parçalar bir araya geliyor şuan. Çay yıllardır ocakta demleniyor da onu ancak şimdi içebiliyorum gibi bir his. Çok gürültülüydü araba. Hepimizi derinden etkileyen bir şarkı çalıyor, biz de […]
Monologolomen Diyalogoloji (Ahmet Memnun)
B : Deminden beri konuştuklarımızın ışığında tarif edecek olursanız, futbol ve basketbolun hayatımızdaki yerleri konusunda ne söyler… M : Deminden beri konuştuklarımız mı? B : Az önceden beri mi dememi isterdiniz? Sorun demin ya da az önce kelimelerinden kaynaklanıyorsa buna çok takılmamak gerektiğini düşünmemi belirterek… M : Kurduğunuz daha ilk cümleye deminden beri konuşulanlardan bahsederek […]
Afrikalı Kardeşime Mektup (Ahmet Yıldırım)
Canım Mahamacığım, Herkes mektubunu geleceğe, oğluna, sevgilisine filan yazarken seni ben hatırladım. Sana dostluk elimi ben uzattım. Naber lan? Umarım bu samimiyet dolu açılışım seni rahatsız etmemiştir. Sözlerime “Ey gönül!” diye de başlayabilirdim, ama takdir edersin ki beni “geldi yine ezbere öğüt vermeye soytarı” diye anmanı istemem. Mahama memleket nere?.. Bhutan, Bruney, Cayman Adaları, Curaçao, […]
Müştak Zeki’nin Yanan Günlükleri – 10 (Kerim Salih)
ÇOK ACAYİP ŞEYLER OLUYOR Sokağın başındaki elektrik direği yürümeye başladı. İlk dün akşam fark etmiştim bunu. Hayal gördüğümü sanıp üzerinde durmamıştım. Oysa gerçeğin ta kendisiymiş gördüğüm. Şuan camın kenarındayım ve sokaktaki elektrik direğinin yürüyüşünü seyrediyorum. Sadece yürümekle kalmıyor direk; olduğu yerde zıpladığı online-pharmacy-uk.com , kendi etrafında hızla döndüğü, kaldırım kenarına boylu boyunca uzandığı, garip figürlerle […]
Müştak Zeki’nin Yanan Günlükleri – 9 (Kerim Salih)
268. GÜNLÜK Açık olan kapımdan dışarıya doğru boş boş bakarken tanımadığım bir adam yanıma gelip selam verdi bana bu sabah.Daha önce hiç görmediğim bu adam meğer yan binalardan birinde oturuyormuş.Elinden geldiğince güler yüzlü ve sevimli olmaya çalışan bir hali vardı konuşurken. Bir şey isteyecek gibiydi ama asıl konuya bir türlü giremiyor, geveleyip duruyordu. İyi de […]
Terzi Nezih Mahallesi 9 (Ahmet Memnun)
“Yakını öldürülmüş birine taziyeye giden katilleriz hepimiz.” Memduh Keman Tartışma devam ederken Feridun Fiyakalı’nın sesi duyuldu : “Bana bir çay daha getir Sabahattin.” “Oralet mi istiyorsun Feridun abi?” dedi çırak. “Oğlum ben anlaşılır konuşmuyor muyum? Çay diyorum…çay… Biri üç, diğeri altı harfli. Yanlış anlaman imkansız. O halde benimle dalga geçiyorsun.” “İyi de abi sen demin […]
İşin Yabancısı İçin Tarikata Giriş: Yöntem ve Teknikler
1. KÜNDE TEKNİĞİ İmam- Hatip Ortaokulunu bitirdikten sonra eğitim hayatıma başka bir şehirde devam etmem gerekti. Ailemle birlikte olamayacağım yeni bir şehir, yeni bir okul söz konusu olunca babam harıl harıl kalacak yer aramaya başladı. “Kız çocuğu, şehir dışı, kalacak yer, güvenilir, Allah esirgesin, tanıdık” başlıklarını girince etraftan herkesin tahmin edeceği benzer adresler veriliyordu. O, […]
Yarış (Ahmet Yıldırım)
Küçücük bir dünyam vardı. Ailem, bilgisayarım ve birkaç arkadaşımdan ibaret bir hayat geçiriyordum. Bu duruma öyle alışmıştım ki “nasılsın?” diye soranlara yıllardır “rutin, aynı”dan başka cevap veremiyordum. Şikayetçi filan değildim, bilakis gayet memnundum. Ağzımızın tadı bozulmasın da varsın dünya değişmesin zihniyetinin kuşatması altındaydım. Ölmeyeceğimden emin olsam nefes bile almazdım şu dünyada. Böyle pasif ruhlu bir […]
Son Yorumlar