Dayak ve Karne Korelasyonu (Murad İstanbuli)
Çocukken yaşadığım en büyük streslerin başında karne stresi gelirdi. Her karne dönemini karnım ağrıyarak geçirirdim çünkü dersleri öyle çok iyi bir talebe değildim ve bu Halitpaşa Mahallesindeki müstakil evimizde birtakım sıkıntılara sebep oluyordu. Aslına bakılırsa derslerim çok da kötü değildi fakat bir türlü kafamın basmadığı matematik her seferinde karşıma çıkıyor, adeta başımın belası oluyordu. İlkokulda […]
Façede Geçen Sekkiz Sene (Murat İstanbuli)
2007 senesinde Avcılar’da bir evde Facebook hesabı açmak suretiyle sosyal medyaya adım attım. Ne bereketli bir adımmış ki aradan geçen 8 sene boyunca fasılasız yürüdüm. Facebook o zamanlar ‘ilkokul, yahu hiç olmadı ortaokul arkadaşlarımızı bulalım’ diyen arkadaş aşığı insanların başvurdukları en kestirme yoldu. Beleş mezar bulsa girmeye can atan bir kitle bu hazır lokmayı yutmak […]
Back To the Future: Fıstıkağacına Doğru (Murat İstanbuli)
Yola çıkmadan evvel kalpağımı arıyor gözlerim. Evde kim bilir nereye koydum? Hayır, hatuna sorsam bir sürü laf söyler şimdi. Kendisinde cümleler, kelimeler hiç tükenmez maşallah. Olsun, onu yine de çok severim. Sadık, merhametli biridir. Tabii zamanında az peşimden koşmadı. Neyse duymasın, yoksa yine o ”Beni ne doktorlar, mühendisler istedi’ isimli şiirini okumaya başlar, neme lazım… […]
Jean Jack Rousseau’dan Kask-Mask-Robocop’a (Murad İstanbulî)
Üsküdarlı birisinin -iyi saatte olsunlar- mahalle baskısı sonucu Üsküdar’a takriben 1700 km uzaklıkta bir yerde yazı yazmaya çalışıyorum. Burası sekizinci katta bir daire. Bir sürü de işim var. (Yazar burada Üsküdarlı’ya selâm ediyor.) Her neyse, siz beni anlıyorsunuz değil mi sevgili okuyucular… Ses gelmedi; efenim, anlayamadım? Oğuz Atay vaktiyle şöyle sormuş; ‘’Ben buradayım sevgili okuyucu […]
Son Yorumlar