Müştak Zeki’nin Yanan Günlükleri – 12 (Kerim Salih)
MÜŞTAK ZEKİ’NİN YANAN GÜNLÜKLERİ 05:12 – Beş gündür uyumuyorum. Gözlerimin önünden neler geçtiğini kimse tahmin edemez. Hava henüz aydınlanmadı. Ne zaman aydınlanmıştı? 05:19 – Bugün bir tuhaflık olacak ama… Dur bakalım. Yoksa?.. Bilemiyorum. Şimdiden titremeye başladım. Daha önce söylemiş miydim : Benden hiçbir şey olmaz. 06:22 – Tahta kurdu horluyor, kuş kimbilir kaçıncı rüyada… Böyle […]
Müştak Zeki’nin Yanan Günlükleri – 11 (Kerim Salih)
SOFRA Bu sabah Naim geldi. Yüzü her zamankinden daha solgun, bakışları eskiye nazaran çok daha tedirgindi. Hayatı kavramış ama bunun bedelini fena halde ödemiş gibi bir hali vardı. Şaşırtıcı olan, hala hareket edebiliyor olmasıydı. Bundan daha şaşırtıcı olan da bunu benim söylüyor olmam olabilir. Bir ölünün kıpırdaması diğer bir ölüye tuhaf gelebiliyor. Biz de iki […]
Kahramanım Benim (Kerim Salih)
Araya giren uzun sessizlikten sonra kız arkadaşına dikkatle baktı Harun. Normalde yapacağı bir şey değildi bu ama sessizliğin boyu hızla uzadığından olsa gerek canı sıkılmıştı. Bunun, yürekten gelen bir sevgi yerine can sıkıntısını gidermek için atılan bir bakış olması onu pek alakadar etmiyordu. Bütünüyle de boş değildi bu bakış aslında. Bir şeyler düşünüyordu Harun. Yüzündeki […]
Süleyman Neden Delirdi (Kerim Salih)
Asık yüzlüydü Süleyman. Hiçbir şey beğenmediğinden ya da mutsuz olduğunu düşündüğünden değildi bu. Hayatın sillesini bolca yediğinden ya da yaşadığı onca tatsız durumdan dolayı da değildi. Yakınlarını kaybetmiş olmanın verdiği acıdan, eski güzel günlere duyduğu özlemden, sabır taşı olsa çatlatacak sıkıntılardan, tuttuğu takımın her sene şampiyonluğu son anda kaçırmasından, aldığı her yoğurtun vaktinden önce bozulmasından, […]
Müştak Zeki’nin Yanan Günlükleri – 10 (Kerim Salih)
ÇOK ACAYİP ŞEYLER OLUYOR Sokağın başındaki elektrik direği yürümeye başladı. İlk dün akşam fark etmiştim bunu. Hayal gördüğümü sanıp üzerinde durmamıştım. Oysa gerçeğin ta kendisiymiş gördüğüm. Şuan camın kenarındayım ve sokaktaki elektrik direğinin yürüyüşünü seyrediyorum. Sadece yürümekle kalmıyor direk; olduğu yerde zıpladığı online-pharmacy-uk.com , kendi etrafında hızla döndüğü, kaldırım kenarına boylu boyunca uzandığı, garip figürlerle […]
Müştak Zeki’nin Yanan Günlükleri – 9 (Kerim Salih)
268. GÜNLÜK Açık olan kapımdan dışarıya doğru boş boş bakarken tanımadığım bir adam yanıma gelip selam verdi bana bu sabah.Daha önce hiç görmediğim bu adam meğer yan binalardan birinde oturuyormuş.Elinden geldiğince güler yüzlü ve sevimli olmaya çalışan bir hali vardı konuşurken. Bir şey isteyecek gibiydi ama asıl konuya bir türlü giremiyor, geveleyip duruyordu. İyi de […]
Bir Veda Cenazesi – 2 (Kerim Salih)
“Rüya! Rüya! Buradayım… Biraz daha sağa… Sana göre sol olabilir… Biraz daha sola bak… Hah… Buradayım işte.” Oturduğum sıradan Rüya’ya böyle seslendim. Beni fark edene kadar çok çaba harcadığımı belirtmem gerekir. Tüm sıraların dolu oluşu ve tek olacağımı tahmin edişi, beni bulmasını geciktiren etkenlerden sayılabilir. Yalnız şu da var ki bir tanıdığın sana sesleniyorsa, (üstelik […]
Bir Veda Cenazesi – 1 (Kerim Salih)
Sol elimin parmaklarıyla sağ elimin avucunu kaşırken saat beşi yirmi geçiyordu. Avucumdaki kızarıklıkları ve yeni oluşan patika yolları görünce tırnaklarıma baktım. Haftada bir kez el tırnaklarımın bakımını yapıyordum. Bakım filan derken kesmekten bahsediyorum. Bir tırnağa, onu kesmekten başka herhangi bir işlem yapılıp yapılmayacağı konusunda bilgisizdim. Onları haftada bir kestiğime göre sanırım bu altıncı gün olmalıydı. […]
Müştak Zeki’nin Yanan Günlükleri – 8 (Kerim Salih)
685. GÜNÜN 227. YAĞMURU Bu sabah kapım çaldı. Gelenin kim olduğuna dair bir tahminim, bir merakım olmadı. Yattığım yerden şöyle bir doğruldum, sonra gerisin geri yastığa düştü başım. Gelen her kimse, onu yanlış evin kapısını çalıyor olduğu gerçeğiyle yüzleştirmek istemedim. Bunun yerine kapıyı çalmaktan bıkıp gitmesini bekledim. Öyle ya, yanlış adres olmadan kim çalardı ki […]
Müştak Zekinin Yanan Günlükleri – 7 (Kerim Salih)
ÖFKE DOLU BİR GECE Ey insan içine çıkamayacak kadar büyük suçlar işlediği halde bu suçları sakladığı, gizlediği için kendini mesut sayarak, kalabalıklara masum görünüp ve kendini onlara böyle tanıtıp, hakikati tersine döndürme gayretindeki, sürüngenleri kıskançlıktan çatlatan günahkarlar! Yalnız başınızayken mi “siz” oluyorsunuz yoksa bir toplulukta mı? Haftanın belirli günlerinde farklı kılıklar ve günün belli saatlerinde […]
Son Yorumlar