Ağustos 2015 4
Yarış (Ahmet Yıldırım)
Küçücük bir dünyam vardı. Ailem, bilgisayarım ve birkaç arkadaşımdan ibaret bir hayat geçiriyordum. Bu duruma öyle alışmıştım ki “nasılsın?” diye soranlara yıllardır “rutin, aynı”dan başka cevap veremiyordum. Şikayetçi filan değildim, bilakis gayet memnundum. Ağzımızın tadı bozulmasın da varsın dünya değişmesin zihniyetinin kuşatması altındaydım. Ölmeyeceğimden emin olsam nefes bile almazdım şu dünyada. Böyle pasif ruhlu bir […]
Bir Veda Cenazesi – 2 (Kerim Salih)
“Rüya! Rüya! Buradayım… Biraz daha sağa… Sana göre sol olabilir… Biraz daha sola bak… Hah… Buradayım işte.” Oturduğum sıradan Rüya’ya böyle seslendim. Beni fark edene kadar çok çaba harcadığımı belirtmem gerekir. Tüm sıraların dolu oluşu ve tek olacağımı tahmin edişi, beni bulmasını geciktiren etkenlerden sayılabilir. Yalnız şu da var ki bir tanıdığın sana sesleniyorsa, (üstelik […]
Bakımlı Ülkelerin Kozmetiği – Uzay (Ayşegül Gürbüz)
Uzay, eskiden beri merak ettiğim şeylerin başında gelir. Sonradan öğrendiğime göre bu merak zeki insanların bir özelliğiymiş. Roket, mekik, uzay aracı gibi şeylere henüz vakıf olmadığım dönemde balonlara tutunup yıldızlara gitmek isterdim. Yeterli sayıda balonu biriktirdikten ve güvenlik kontrollerini yaptıktan sonra önümde tek engel kalmıştı: Ağaç dalları! Zira balonlarımın patlaması yolculuğumun sonu demekti. İyi bir […]
Terzi Nezih Mahallesi – 8 (Ahmet Memnun)
“Ne güzel! Kimse bilmiyor…” Denizci Tayfun Zerre kadar sevmediği çırağının yara bere içinde kaldığını gören Memduh Keman topluluğa bakarak: “Doktor… Doktor var mı aranızda?” diye sorduğunda ve mahalleli ‘yok’ anlamında başını salladığında Fehmi Fettan’ın yüzündeki ifade görülmeye değerdi. Önce elini kaldırdı Doktor Fehmi. Umursanmayınca “ben, ben” diye çaresizce inledi. Baktı olmuyor, ayağa kalktı. Ellerini ‘ben […]
Son Yorumlar