Aaa Beşiktaş Elenmiş (Ümit Öztürk)
Beşiktaş’ın kupadan elendiğini 2-3 gün sonra evde artık eskimiş bir gazeteye göz atarken öğrendim. Beni hıyanetle suçlayacak kişiler olacaktır Buy Nolvadex UK , biliyorum. Bize, 2001 yılında bir gazetenin kampanyasından (kupon karşılığı idi sanıyorum) standart ya da standart + sinema paketi digiturk üyeliği çıkmıştı, ya da indirim almıştık, bunu da çok iyi hatırlamıyorum. Standart idi […]
Terzi Nezih Mahallesi – 10 (Ahmet Memmnun)
Gizemli ihtiyar kahveye gireli beş dakika olmuştu. Beş dakika insan ömrü için gayet kısa, ancak olağandışı bir durum için çok uzun bir zaman sayılabilirdi. Mahalleli için de öyle oldu bu. Sadece vaktin uzun gelmesi değildi sıkıcı olan. Bu ihtiyar, artık her kimse, eski yüzyılların toprağına nazar etmiş hissi uyandıran o soluk gözleriyle karşılarına dikilmiş, her […]
Müştak Zeki’nin Yanan Günlükleri – 12 (Kerim Salih)
MÜŞTAK ZEKİ’NİN YANAN GÜNLÜKLERİ 05:12 – Beş gündür uyumuyorum. Gözlerimin önünden neler geçtiğini kimse tahmin edemez. Hava henüz aydınlanmadı. Ne zaman aydınlanmıştı? 05:19 – Bugün bir tuhaflık olacak ama… Dur bakalım. Yoksa?.. Bilemiyorum. Şimdiden titremeye başladım. Daha önce söylemiş miydim : Benden hiçbir şey olmaz. 06:22 – Tahta kurdu horluyor, kuş kimbilir kaçıncı rüyada… Böyle […]
Dayak ve Karne Korelasyonu (Murad İstanbuli)
Çocukken yaşadığım en büyük streslerin başında karne stresi gelirdi. Her karne dönemini karnım ağrıyarak geçirirdim çünkü dersleri öyle çok iyi bir talebe değildim ve bu Halitpaşa Mahallesindeki müstakil evimizde birtakım sıkıntılara sebep oluyordu. Aslına bakılırsa derslerim çok da kötü değildi fakat bir türlü kafamın basmadığı matematik her seferinde karşıma çıkıyor, adeta başımın belası oluyordu. İlkokulda […]
Seyyah (Ahmet Yıldırım)
Ben 10 lirayım. Fiyatım 10 lira değil hayır, bizzat 10 liranın kendisiyim. Evdeki tüm planları alt üst eden küçük eksiği gidermek için muhtaç olduğunuz, check-in manyağı Instagram hiperaktiflerinden daha fazla gezen, fakire ekmeğini, zengine kağıt parayla bahşiş bırakma artistliğini bahşeden matematiğin, bilimin resmini taşıyan yüce para. Hani şu çocuklarınız ağızlarına soktuğunda “Mehmet ıyyk, Mehmet çıkar […]
Müştak Zeki’nin Yanan Günlükleri – 11 (Kerim Salih)
SOFRA Bu sabah Naim geldi. Yüzü her zamankinden daha solgun, bakışları eskiye nazaran çok daha tedirgindi. Hayatı kavramış ama bunun bedelini fena halde ödemiş gibi bir hali vardı. Şaşırtıcı olan, hala hareket edebiliyor olmasıydı. Bundan daha şaşırtıcı olan da bunu benim söylüyor olmam olabilir. Bir ölünün kıpırdaması diğer bir ölüye tuhaf gelebiliyor. Biz de iki […]
Bize Ondan Bahsedin (Ahmet Memnun)
Kuru odunları tutuşturur diye sobaya atmak üzere olduğum gazetede dikkatimi çeken bir haber görünce buz kesen bedenimi ısıtmayı belki birkaç dakika, belki birkaç ay, belki de sonsuza kadar ertelemek zorunda kaldım. Gazete, okurlarına bir soru yöneltiyor ve bu konuda onlardan geniş izahatlar istiyor, sekizinci sayfanın tamamen okurların cevaplarına ayrılacağını ilan ediyordu. “Kendinize en yakın gördüğünüz […]
Harbi Bir Editöryel Yazı
Güzel okurlarımız, canım okurlarımız. Sizleri henüz unutmadık. Bizi özlediğinizi biliyoruz, biz de kendimizi çok özledik aslında. 3 ay kaytarmak, aylık çıkma iddiasındaki bir çalışma için can çekişmeyle aynı anlama geliyor, farkındayız. Bu öyle bir ara ki, değil sadece yazılar önüne düştüğünde tıklayan sosyal medya kullanıcısı, eşin dostun ve bizzat yazarların bile dergiyi unutmasıyla sonuçlanabilir. Dergi […]
Yürüyen Forvet (Ahmet Memnun)
Geçen seneydi. O akşam halısaha maçından çıkmış eve doğru yürüyordum. Maçta yenilmiştik ama mağlubiyete değil de bir tane bile gol atamamış olmama hayıflanıyordum. Defansta oynuyor olsam yine üzülmezdim ya da orta sahada… Takımda tek bir forvet vardı o da bendim. Benden tek bir beklenti vardı o da gol atmak. Bense değil gol atmak, adeta bir […]
1002. Gecenin Masalı (Ahmet Yıldırım)
Yine gece yaklaşmış, herkes odasına çekilmişti. Padişah, karısının 1001. gecenin sonunda idamdan kurtulmanın verdiği rehavetle sırtını dönüp yattığını görünce hiddetlendi. “Be hey sinsi karı, seni affettik de iyi mi ettik? Öküz öldü de ortaklık mı bozuldu? Üç yıldır beni Pavlov’un köpeği gibi masallarla uyumaya alıştırdın, şimdi sırtını dönüp yatıyorsun öyle mi? Nöbe…!” demişti ki Şehrazat […]
Kahramanım Benim (Kerim Salih)
Araya giren uzun sessizlikten sonra kız arkadaşına dikkatle baktı Harun. Normalde yapacağı bir şey değildi bu ama sessizliğin boyu hızla uzadığından olsa gerek canı sıkılmıştı. Bunun, yürekten gelen bir sevgi yerine can sıkıntısını gidermek için atılan bir bakış olması onu pek alakadar etmiyordu. Bütünüyle de boş değildi bu bakış aslında. Bir şeyler düşünüyordu Harun. Yüzündeki […]
Son Yorumlar